Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

 
Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

",. . Erdoğan’ı “olağandışı hukuk yorumlarıyla” bir kez daha cumhurbaşkanı yapan antidemokratik bir zihinsel yapının yeni bir anayasa yapmak için sıra dışı da olsa bir hukuki dayanak araması çok şaşırtıcı. Bilindiği gibi ilk anayasayı yeni bir devlet kuran meclis millet adına yapar. Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini kuvvetler birliğine dönüştüren, böylece TBMM’yi ıskartaya çıkaran; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ı işlevsizleştiren; Anayasa Mahkemesi ile AİHM’nin kararlarıyla burnunu silen; dolayısıyla Cumhuriyeti anayasasız ve hukuksuz bırakan; Anayasanın 101. ”Eh artık, mevcut anayasayı sünnet ettiklerine göre gıcır gıcır bir anayasa yapmamaları şaşırtıcı olur. ”Temsili kurucu Meclis, meğer Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un icadı imiş. Bizim 1921 ve 1924 anayasalarımız gibi. Kim karşı çıkabilir, teröre teslim olmuş “gayrı milli” CHP ile sol muhalefet mi? Hadi canım sen de. Milletin doğrudan egemenlik kullanması ve seçilmiş temsilcilere anayasanın üstünde temsili kurucu irade görevi vermesi hiçbir şekilde yasaklanamaz’ diye konuştu. . TBMM’nin halkın temsil edildiği yer olduğunu söyleyen Uçum, ‘TBMM, bu özelliğiyle yeni anayasa yapma iradesini ortaya koyduğu anda, yeni anayasa yapmak bakımından cari anayasal düzen normlarıyla bağlı değildir. . Kurucu olmayan Meclis’in anayasa yapamayacağı konusuna değinen Uçum, ‘Bunlara göre yeni anayasa yapma yetkisi sadece savaşlar, darbeler, ülkelerin zorla parçalanması sonucu ortaya çıkan egemendedir. Yeni bir kurucu Meclis kurulmadan anayasanın tamamını hiçbir güç değiştiremez. Değerli muhabir arkadaşımız Sefa Uyar’ın 29 Ocak 2024 tarihli Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlanan haberinin “‘Mevcut Meclis anayasa yapamaz’ uyarısına ‘temsili kurucu’ çıkışı” manşetini okuyunca gerisini okumadan hemen kendisine telefon ettim ve sordum: “Kardeş, bu ‘temsili kurucu’ da nereden çıktı? Benim bildiğim iki kurucu meclis var: Asli kurucu meclis ve tali kurucu meclis. TBMM de ümmetten aldığı ilhamla yepyeni, gıcır gıcır bir anayasa yapar. Devr-i Başyüce’de her şey “mümkıyn”dır. Kurul başkanı R. Bir meclis yemin ettiği anayasayı ilga edemez, tali meclis olarak mevcut anayasanın bazı maddelerini kural içinde değiştirebilir. Başyücelik makamı, TBMM’yi yeni bir anayasa yapmakla görevlendirir. İlga etmek için anayasaya karşı darbe yapmak gerekir. . Erdoğan olduğuna göre bu icadı onun adına Mehmet Uçum yapmış olmalı. Bütün anayasa hukuku kitaplarında böyle yazar. 1960 ve 1980 darbelerinden sonra yapılan 1961 ve 1982 anayasaları gibi. Serbest avukat olarak çalışmıştır. Bu yaklaşım demokrasi ve halk karşıtı bir konuma sürüklenmek demektir’ iddiasında bulundu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Telaş yapmanın ne gereği var yani. T. Bu güzelim anayasayı halkoyuna sunmanın da gereği yoktur. Uçum, TBMM’nin temsili kurucu irade olarak yeni anayasa yapım sürecini yürütürken Anayasa Mahkemesi (AYM) denetimine de bağlı olmayacağını savundu. 19 Mayıs 1965’te Kars’ta doğmuştur. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisansını ve doktorasını yapmıştır. Akıl vermiş gibi olmayayım ama kullanılmayan, kullanıldığı zaman “paspas” niyetine kullanılan 1982’nin şaibeli darbe anayasası fiilen kadük duruma düşmüş durumda, küçük bir fiske ile yürürlükten kaldırılabilir. ”Masal!Uygar dünyada kabul edilen yeni anayasa yapma ve anayasayı kısmen değiştirme hukuk yöntemini elinin tersiyle yok sayan Mehmet Uçum’un kim olduğunu merak edip Vikipedi’ye baktım ve şaşırıp kaldım:“Türk hukukçu ve siyasetçidir. T. maddesinde düzenlenen “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmüne karşın AKP Genel Başkanı R. Çünkü bu karardan sonra yeni anayasa yapımı bakımından artık eski anayasal düzene göre kurulu bir organ değil, toplumsal ve siyasi meşruiyet fonksiyonunu kullanan temsili kurucu iradedir. Hukuk tarihine geçmesi de garantidir.  Sefa Uyar’ın haberi şöyle: “Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, 25 Ocak’ta Saray’da gerçekleştirilen ‘Yeni Anayasa Genel Değerlendirme Çalıştayı’nda konuştu.

Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

Yeni bir kurucu Meclis kurulmadan anayasanın tamamını hiçbir güç değiştiremez. TBMM de ümmetten aldığı ilhamla yepyeni, gıcır gıcır bir anayasa yapar. Bu güzelim anayasayı halkoyuna sunmanın da gereği yoktur. Çünkü bu karardan sonra yeni anayasa yapımı bakımından artık eski anayasal düzene göre kurulu bir organ değil, toplumsal ve siyasi meşruiyet fonksiyonunu kullanan temsili kurucu iradedir. maddesinde düzenlenen “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmüne karşın AKP Genel Başkanı R. 19 Mayıs 1965’te Kars’ta doğmuştur. TBMM’nin halkın temsil edildiği yer olduğunu söyleyen Uçum, ‘TBMM, bu özelliğiyle yeni anayasa yapma iradesini ortaya koyduğu anda, yeni anayasa yapmak bakımından cari anayasal düzen normlarıyla bağlı değildir. . ”Eh artık, mevcut anayasayı sünnet ettiklerine göre gıcır gıcır bir anayasa yapmamaları şaşırtıcı olur. Bizim 1921 ve 1924 anayasalarımız gibi. Kurul başkanı R. ",. Kim karşı çıkabilir, teröre teslim olmuş “gayrı milli” CHP ile sol muhalefet mi? Hadi canım sen de. . Serbest avukat olarak çalışmıştır. Hukuk tarihine geçmesi de garantidir. Uçum, TBMM’nin temsili kurucu irade olarak yeni anayasa yapım sürecini yürütürken Anayasa Mahkemesi (AYM) denetimine de bağlı olmayacağını savundu. İlga etmek için anayasaya karşı darbe yapmak gerekir.  Sefa Uyar’ın haberi şöyle: “Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, 25 Ocak’ta Saray’da gerçekleştirilen ‘Yeni Anayasa Genel Değerlendirme Çalıştayı’nda konuştu. Bu yaklaşım demokrasi ve halk karşıtı bir konuma sürüklenmek demektir’ iddiasında bulundu. ”Masal!Uygar dünyada kabul edilen yeni anayasa yapma ve anayasayı kısmen değiştirme hukuk yöntemini elinin tersiyle yok sayan Mehmet Uçum’un kim olduğunu merak edip Vikipedi’ye baktım ve şaşırıp kaldım:“Türk hukukçu ve siyasetçidir. Devr-i Başyüce’de her şey “mümkıyn”dır. T. 1960 ve 1980 darbelerinden sonra yapılan 1961 ve 1982 anayasaları gibi. Kurucu olmayan Meclis’in anayasa yapamayacağı konusuna değinen Uçum, ‘Bunlara göre yeni anayasa yapma yetkisi sadece savaşlar, darbeler, ülkelerin zorla parçalanması sonucu ortaya çıkan egemendedir. Telaş yapmanın ne gereği var yani. ”Temsili kurucu Meclis, meğer Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un icadı imiş. Bütün anayasa hukuku kitaplarında böyle yazar. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisansını ve doktorasını yapmıştır. Değerli muhabir arkadaşımız Sefa Uyar’ın 29 Ocak 2024 tarihli Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlanan haberinin “‘Mevcut Meclis anayasa yapamaz’ uyarısına ‘temsili kurucu’ çıkışı” manşetini okuyunca gerisini okumadan hemen kendisine telefon ettim ve sordum: “Kardeş, bu ‘temsili kurucu’ da nereden çıktı? Benim bildiğim iki kurucu meclis var: Asli kurucu meclis ve tali kurucu meclis. . . Bilindiği gibi ilk anayasayı yeni bir devlet kuran meclis millet adına yapar. T. Erdoğan olduğuna göre bu icadı onun adına Mehmet Uçum yapmış olmalı. Akıl vermiş gibi olmayayım ama kullanılmayan, kullanıldığı zaman “paspas” niyetine kullanılan 1982’nin şaibeli darbe anayasası fiilen kadük duruma düşmüş durumda, küçük bir fiske ile yürürlükten kaldırılabilir. Bir meclis yemin ettiği anayasayı ilga edemez, tali meclis olarak mevcut anayasanın bazı maddelerini kural içinde değiştirebilir. Erdoğan’ı “olağandışı hukuk yorumlarıyla” bir kez daha cumhurbaşkanı yapan antidemokratik bir zihinsel yapının yeni bir anayasa yapmak için sıra dışı da olsa bir hukuki dayanak araması çok şaşırtıcı. Başyücelik makamı, TBMM’yi yeni bir anayasa yapmakla görevlendirir. Milletin doğrudan egemenlik kullanması ve seçilmiş temsilcilere anayasanın üstünde temsili kurucu irade görevi vermesi hiçbir şekilde yasaklanamaz’ diye konuştu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini kuvvetler birliğine dönüştüren, böylece TBMM’yi ıskartaya çıkaran; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ı işlevsizleştiren; Anayasa Mahkemesi ile AİHM’nin kararlarıyla burnunu silen; dolayısıyla Cumhuriyeti anayasasız ve hukuksuz bırakan; Anayasanın 101.